SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SORUNLARI BİZİN DÖNEMİMİZDE ÇÖZÜLMÜŞTÜR....
03 Şubat 2015, Salı

 

    ŞubeTemsilci eğitimimiz ve İl divan kurulumuz Antalya Port Nature otelde  büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Genel Başkanımız Metin MEMİŞ ile Genel Başkan Yardımcılarımız Himmet BAYAR, Kemal ÇIRAK, Abdülaziz ASLAN’ın katıldığı  Temsilciler Eğitimi ve İl divan toplantılarımız Antalya Port Nature otelde gerçekleştirildi. Programımıza Eğitimci Yazar Mustafa ÖZÇELİK, Tarihçi Yazar Yavuz BAHADIROĞLU ile İletişim Uzmanı Muhammed Alpkent’de sunumlar gerçekleştirdiler. Genel Başkan Metin MEMİŞ ise konuşmasında;

“DARBE YAPMAK İSTEYENLER AVUÇLARINI YALADILAR”

Genel Başkanı Metin Memiş, paralel yapı ve çetelerle mücadelenin önemine değindi ve tüm üyelerden paralel yapı ile mücadeleye destek vermelerini istedi. Memur-Sen olarak darbelere karşı dik duruş gösteren bir sivil toplum örgütü olduklarının altını çizen Memiş, “Memur-Sen ve Sağlık-Sen ailesi olarak bu ülkenin geleceğini karartmak isteyenlere hiçbir zaman müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bizlerin bu dik duruşu ve milletimizin feraseti darbeyi engellemiş, darbe yapmak isteyenler avuçlarını yalamışlardır” dedi.

Sendikacılık anlayışlarının sadece çalışanların hakkını korumak olarak algılamadıklarını ve ülkenin geleceğini ilgilendiren sorunlarla da yakından ilgilendiklerini belirten Memiş, “Bizler bu ülkenin geleceğini düşünmek zorundayız. Bugün ‘Yeni Türkiye’den bahsedilebiliyorsak, artık, milletin iradesinin sandığa yansıdığını görebiliyorsak, Allah’a şükür ki doğru yolda ilerlediğimizi anlıyoruz” dedi.

Sağlık çalışanlarının sorunları ile ilgili olarak ta çok ciddi çalışmalara imza attıklarını vurgulayan Memiş, “Sağlık çalışanlarının tozlu raflarda bekleyen sorunları bizin dönemimizde masaya yatırılmış ve pek çoğu çözülmüştür. Sendika olarak çözüm odaklı faaliyet yürütüyoruz, popülist söylemlerle sendikacılık yapmıyoruz” dedi.

Sabit ödemelerin emekliliğe yansıtılması konusunda da çok ciddi adımlar attıklarını ifade eden memiş,”Sabit ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. 2015 yılı bu hakkın verilmesi için mücadele yılı olacaktır. 14 Mart Tıp Bayramı’nda bu konu ile ilgili ciddi gelişmelerin müjdeleri sanıyorum çalışanlarımızla paylaşılacaktır” dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Himmet BAYAR  Konuşmasında, “Konya Şubemiz Yıllardan beridir eğitime önem veren, Temsilcilerini eğitime yönlendiren şube olmuş ve 8000 üye potansiyeline ulaşmıştır. Çalışmalarında başarılar dilerim dedi.

 

Şubemiz adına açılış konuşması yapan Şube Başkanı Zeynel Abidin UYSAL Temsilcilerimize hitaben şunları söyledi.

Sağlık- Sen Konya Şubesi olarak delege ve temsilcilerimizle bir kez daha bir araya gelmenin sevincini yaşamaktayız. Yıllarca şubemizin değişik kademelerinde görev yapmış olan kıymetli Başkanımız Himmet Bayar’ın öncülüğünde Antalya’da yapmaya başladığımız il divan kurulu toplantılarımızın ne denli faydalı sonuçlarının olduğu ortadadır. Delegelerimizin ilçe ve hastane temsilcilerimizin bulundukları stresli ortamlardan biraz olsun uzaklaşmaları, aile ve arkadaşları ile güzel bir ortamda buluşmaları, sahaya döndükleri zaman tam kapasite ile çalışmalarına olanak sağlamaktadır. Sağlık çalışanlarının sahada karşılaştıkları sorun ve problemleri tartışmak ve çözüm önerileri geliştirmek adına da böylesi toplantılar büyük öneme sahiptir.

Sağlı-Sen Konya Şubesi 2014 yılını son derece verimli ve üretken bir şekilde tamamlamıştır. 2014 yılında üye sayımızın 7650 nin üzerine çıkmasının yanı sıra Himmet Başkanımızı da Ankara’ya Genel Başkan Yardımcısı olarak göndermemiz Genel Başkanımız sayın Metin MEMİŞ Beyin teveccühü ve sizlerin fedakar çalışmaları sayesinde gerçekleşmiştir. Genel Başkanımıza bize gösterdiği teveccühden dolayı teşekkürlerimi arz ediyorum. Artık Konya’mız Türkiye’de daha güçlü temsil edilecektir. Sağlık- Sen Konya Şubesi bundan önce olduğu gibi bundan sonra da diğer şehirlerimizin gıpta ile bakacağı bir şube olarak çalışmalarını hız kesmeden sürdürecek ve 81 ilde 91 şubeye örnek gösterilmeye devam edecektir. Bu sözü sizler adına buradan Genel Başkanımıza ve tüm teşkilat çalışanlarımıza veriyorum.

Sendika olarak her zaman sağlık çalışanlarımızın yanında olduk ve sorunları dert edindik. Bu sorunların çözüme kavuşturulabilmesi için de elimizden ne geliyorsa yaptık. Genel Başkanımız Sayın Metin Memiş’in hak nerede, ne zaman ve nasıl isteneceğini dosta düşmana gösterdiği, 2014 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen ‘Sağlık çalışanları Türkiye Buluşması’ bizler için adeta bir dönüm noktası olmuştur. Toplantımıza katılan o günkü başbakanımız şimdi ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vermiş olduğu müjdeler hepinizin malumudur. Yıpranma payı, kreş hizmeti, lisans tamamlama hakkı, taban aylığa verilen zam gibi pek çok kazanımın sözü 2014 yılında alınmıştır.

Gerçek maaşları çok düşük olan biz sağlık çalışanlarının maaşları, 666 Sayılı KHK ile getirilen ek ödemeyle iyileştirilmeye çalışılıyor. Ancak verilen bu ek ödemeler emekliliğe yansıtılmıyor. Emekli olunduğunda çok komik ücret alınıyor.Önceki toplu sözlemede yapılan taban aylığa zammın bundan sonrada miktarının yükseltilerek devam etmesi  üyelerimizin talepleri arasında yer almaktadır.”Aynı işi yapan sağlık çalışanlarının farklı kurumlarda farklı döner sermaye almaktalar. Umarız ki ilk döner sermaye yönetmeliği değişikliğinde bu farklılıklar düzeltilir.”

Ayrıca güncel bir konu olan Aile hekimlerine nöbet tutturulması konusunda da şunları söylemek isterim ki; aile hekimlerine nöbet tutturulması aile hekimliği kavramına ve dolayısıyla önleyici ve koruyucu hekimlik kavramına ters bir durumdur. Hali hazırda adli nöbet başta olmak üzere, birçok amacı dışında iş yaptırılan aile hekimlerimize birde nöbet tutturularak, sistemin ruhuna zarar verilmekte ve bu arkadaşlarımız küstürülmektedir. Acil servislerin iş yükünü azaltma konusunda acil hizmetleri ile ilgili hastaların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Aile hekimlerine nöbet tutturmak çözüm değildir.

2014 Yılı Konya Şubemiz için verimli bir yıl oldu demiştik. Buna bağlı olarak konya şubemiz hastahanelerde dijital pano sistemi kurarak sağlık çalışanlarımız için önemli olan konuları bu ekranlardan en hızlı şekilde paylaşmaya başlamıştır.

Uygulamanın şu an için Ankara dışında sadece pilot bölge seçilen Konya’da faaliyete geçirildi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Konya Numune Hastanesi, Konya Beyhekim Devlet Hastanelerinde dijital pano sistemine geçmiş bulunuyoruz. Artık üyemiz olsun ya da olmasın tüm sağlık çalışanları kazanımlarımızı ve sağlıktaki son gelişmeleri anında ve canlı olarak bu ekranlarımızdan takip edebilmektedirler.

Sendikamızın kurucusu, davamızın öncüsü Merhum Mehmet Akif İnan’ın

Bu yazgı bizlerin ortak ülkesi

Hüznün sevincin ve güveninim ben

Toprağım güneşim mevsimim sensin
Suyunum havanım ekmeğinim ben

Birlikte uyandık ayni uykudan
Öncen sonran eskin ve yeninim ben

Seninle ilgimiz bir heves değil
İyi bil neyimsin benim nenim ben

 

Dizelerinden de anlaşılacağı gibi Memur- Sen’li olmak, duruşun, ahlakın, cesaretin, özlemenin, fedakârlığın ve mücadelenin adıdır. Bazen kalabalık gruplarla değil tek başına bazı haksızlılara göğüs gerer ve direnirsiniz. Yaptığımız sendikacılık bir var oluşun hikâyesidir. Sadece birilerinden intikam almak için, bazı insanlara imtiyaz tanımak için sendikacılık yapmıyoruz.

Sendikacılığı dava bilinci ile yaparsak, buradan gelecek keder de hoş olur sevinç de hoş olur. Dava uğruna çekilen dertlerin başımızın üzerinde yeri vardır. Bu nedenle tüm delege, temsilci ve sendikamıza gönül veren kardeşlerimden sendikamızın kurucusu değerli üstadımız Merhum Mehmet Akif İnan Abimizin hayatını okumalarını ve kendilerine örnek almalarını tavsiye ediyorum. Genel Başkanımızdan da üstadımızın hayatının kitap haline getirilerek tüm Şubelerimize dağıtılmasını istirham ediyorum.

Son günlerde Özgürlük adı altında peygamberimize hakaretlerde bulunulması hakkında birkaç cümle sarf etmek istiyorum.”Mizah görünümlü ve İfade özgürlüğü adı altında Peygamber Efendimiz (S.A.V) e hareket eden Fransız Charlie Hebdo dergisinin İslami değerlerimizi aşağılamasına sessiz kalınamaz, kalmamalıyız.”

Unutmayalım ki 1890’lı yıllarda, Fransız Henri de Bourneir'in yazdığı "Muhammed" adlı piyes ile Peygamberimize ağır hakaretler içerdiği için Sultan Abdulhamit tarafından izin verilmemiştir. Bu piyes deki amaç oyunu sergilemek değil harçlı ordusunu Osmanlı’ya karşı birleştirip,  seferin hızlandırılmasını sağlamaktı.

Bu oyunlar yakın tarihte 11 Eylül Saldırıları ile Amerika da oyuna konuldu ve şimdi de Fransa da oyuna konulmak istenmektedir.

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy un da dediği gibi “Biz maazallah hakk-ı hayatımızı kaybettiğimiz gün mahkumiyet felâketine düşeriz ki, bizi tahakkümleri altına alanların nazarında hayvandan farkımız kalmaz. Hayvan gibi bizi kendi hesaplarına işletirler, sırtımızdan menfaatlerini temin ederler... Biz sığırlarımızı, beygirlerimizi nasıl kullanıyorsak onlarda bizi öylece kullanırlar”.            “Cemaat içinde herkesin uhdesine düşen bir vatanî vazife, bir dinî farz vardır ki; onu ifa husussunda zerre kadar ihmal göstermek caiz değildir. Bu hususta hiçbir fert kenara çekilerek seyirci kalamaz.”

Biz Müslümanlar bu tarz oyunlara gelmemek için her zaman hazırlıklı ve dikkatli olmalıyız. Batı emperyalizminin ülke, mezhep ve meşrep ayırımı yapmadan tüm İslam dünyasını ve toplumlarını hedef aldığı ve tüm Müslümanların en mukaddes değerlerini alaya aldığı bir olayda; hem batının her türlü emperyalist politikalarına karşı koymak hem mukaddes değerlerimizi güçlü bir şekilde korumak için birlikte hareket etmekten ve dayanışma içinde olmaktan başka çaremiz yoktur. Değerlerimiz daha fazla aşağılanmadan, insanlarımız daha fazla kurban edilmeden ve ülkelerimiz üzerinde daha fazla oyunların oynanmasına izin vermemek için bir an önce kenetlenmeliyiz.

Allahü teâlâ Ali İmran suresin de belirttiği gibi  “Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”  (Ali İmran suresi; 3 / 103)”

Sağlık Sen’li olmak tuzaklara, hainliklere, sahte tapelere, kumpaslara, iftiralara ve İsrail zulmüne karşı olmak demektir. Sağlık Sen’li olmak Allaha, Resulüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat et ayetinin bilincine varmak demektir. Kim terk ederse etsin asla liderini ve davasını terk etmemek demektir. Bu nedenle dava arkadaşlarımdan uyanık olmalarını ve ülkemiz üzerinde oynanan tüm oyunları bozmalarını istiyorum. Daha açık bir söz ile Paralel ihanet çetesi ve buna benzer tüm çetelere ve şebekelere karşı var gücümüzle dik durmanızı talep ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm katılımcılara bir kez daha hoş geldiniz diyerek sevgi ve saygı ile sizleri selamlıyor, hayırlı işlerinizde başarılar diliyorum. dedi.

 

PAYLAŞ :