İL DİVAN TOPLANTIMIZI ANTALYA DA GERÇEKLEŞTİRDİK....
10 Şubat 2014, Pazartesi

Atılan cesur adımları Engelleme çabaları bizi durdurmaya yetmeyecektir.

Şubemizin 6-9 Şubat 2014 tarihin de Antalya’da düzenlemiş olduğu İl Divan Kurulu Toplantısı’na katılan  Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Sağlık- Sen delege ve temsilcilerine önemli uyarılarda bulundu.

Sağlık-Sen Konya Şubesi’nin il Divan Kurulu Toplantısı’na Sağlık- Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Örnek ve Kemal Çırak, Konuşmacı olarak Av.Özlem Titrek, Uzman Eğitimci Aladdin ŞAHİN, Akit gazetesi yazarı Serdar ARSEVEN, Şube Başkanı Himmet Bayar, yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda delege ve temsilci katıldı.

Şubemizin 6-9 Şubat 2014 tarihin de Antalya’da düzenlemiş olduğu İl Divan Kurulu Toplantısı’na katılan  Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Ülkemizde son yıllarda atılan cesur adımlar birilerinin hoşuna gitmemektedir. Bu nedenle seçilmiş milli irade yok edilmek istenmekte ve bunun için çeşitli tezgahlar kurulmaktadır” dedi. İki Yüz Bin üyeye sahip Sağlık- Sen’in Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından bir olduğunun altını çizen Memiş,“Sendika olarak hiçbir zaman zalimin ve yanlış yapanın yanında olmadık. Millet adına sendikacılık dedik ve günü kurtarma adına değil gelecek adına sendikacılık yaptık.” dedi. Memiş, “Sendikacılık adı altında ülkemizi her platformda karalayan, satan insanların nasıl bir sendikacılık yaptıklarını hayret ve şaşkınlıkla takip ettik. İşte bizler bu insanlara karşı onurlu bir mücadele sürdürüyor ve gerçekleri anlatmak için elimizi değil gövdemizi taşın altına sokuyoruz”şeklinde konuştu.

Bazı sendika temsilcilerinin yalan söylediğini ve Sağlık- Sen’e çamur attığını da iddia eden Memiş, “Sağlık- Sen’in kazanımları ortadadır. Son çıkan torba yasa ile sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar tutukluluk süreci içerisinde yargılanacaklardır. Çıkan bu karar bile bizlerin nasıl bir sendikacılık yaptığına en güzel örneklerden biridir” diyerek sözlerini tamamladı. Avukat Özlem Titrek Mevzuat ve 657 sayılı devlet memurları kanunu hakkında bilgi verirken, Eğitimci Aladdin ŞAHİN ve Akit gazetesi yazarı Serdar ARSEVEN güncel konularda temsilcilerimize eğitim verdiler.

Sağlık-Sen Konya Şube Başkanı Himmet Bayar’da 2009 yılında yetki devri alan sendikalarının çalışanlar adına pek çok kazanıma imza attığını ifade etti. Bayar, konuşmasında şunları söyledi “ 2013 yılında yine burada yaptığımız eğitim toplantımız ve bu gün burada yine İl divan kurulu Toplantımızı Bu nezih ortamda yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 6 Kasım 1996 yılında kurulan Sağlık Sen Konya Şubemiz o günden bu güne baktığımızda Allahımıza ne kadar şükretsek azdır. O günleri yaşayan kardeşlerimiz buradalar bir odada 4-5 masanın olduğu günlerden bu günlere. Birde 28 Şubat kılıcının sallandığı o günler bizim için asla unutulmaması unutturulmaması gereken günler. İnşallah Bu gün burada yapacağımız toplantı teşkilatımız için davamız için mücadelemiz için hayırlara vesile olur.

Büyük doğunun fikir çilesinde yoğrulmuş, teknoloji insanlığı kerpeten gibi sardığı bir dönemde , insan olmanın yollarını tıkayan , insanlık haysiyetini ayaklar altına alan aynı zaman da zulmün ,işkencenin sömürünün yoksulluk ve sefaletin zirvede olduğu bir çağda çağı kurtarmanın eylemine soyunan Akif İNAN insan haysiyetinin davacısı olduğunu memur  sen hareketi ile başlatmıştır. Bu hareket ”Çağı kurtarmanın bir eylemidir” Çağ dışı görünen ilgimiz bizim sadece. Memur sen ile Sağlık Sen sadece menfaat birlikteliğinin oluşturduğu bir hareket değil çağı kurtarmanın  eylem hareketidir. Memur SenSağlık Sen bir davanın adıdır. Ezilenlerin Sömürülenlerin Ötekileştirilenlerin davasıdır. Ümmetin davası insanlığın davası, Bu dava bizim davamız.

Bugün Dünya Coğrafyasında ve özellikle İslam Coğrafyasında bir insanlık dramı yaşanıyor. Miyammar da Afrika da Somali de Afganistan ve Çeçenistan ile Irak, Suriye, Mısır ve daha birçok islam ülkesinde insanlık katlediliyor. Hukuk adalet insanlık adeta ayaklar altına alınmış. Yani başımızda Suriye de yapılan katliam vahşeti her gün ekranlardan görüyoruz beşikteki çocuklar dahi katlediliyor. Ama insanlık susuyor. Bir yudum mutluluğu Müslümanlara çok görüyorlar. Onların koyduğu kuralla seçilen mısır devlet başkanı Mücahit Muhammed Mursi’ye Darbe yapıldı. Demokrasi havarileri halkın oyu ile  seçilen bu darbeyi alkışladılar, sevinç çığlıkları attılar. Sözde islâm ülkeleri Sözde İslam âlimleri darbecilerin yanında saf tuttular. Parasal yardım için kampanyalar başlatıldı. orada ölen şehitlerin her kanı onları boğacaktır. Onlar ahiretlerini kurtardılar ama sizler hem bu dünyada hem öbür dünyada kahrı perişan olacaksınız.

Arif Nihat Asya nın dediği gibi

Ebu Leheb öldü diyorlar:

Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;

Ebu Cehil, Kıtalar dolaşıyor!

Bu zülme dünyada Türkiye den başka hayır diyen oldumu? Sayın Başbakanımız Darbecilere ve zalimlere karşı ve darbeye darbe diyemeyenlere karşı en sert tepkiyi verdi. Şimdiye kadar Büyük abi neder se ona göre pozisyon alan bir Türkiye de bağımsız bir ses yükseldi hayır diyordu.

Memur Sen Öncülüğünde Başta Ankara ve diğer iller olmak üzere ülkemizin her yanında bu darbelere Hukuksuzluğa zulme karşı eylemler başlatıldı. Kardeşlerimizin yalnız olmadıkları onlara dua eden, onlar için mücadele eden kardeşlerinin olduğunu gösterdik.

Bu ülkelerde uygulanan eylemlerin pareleli ülkemizde de uygulanmaya başladı. Mayıs ayında 3-5 ağacı bahane ederek başlattıkları gezi eylemleri ve bugün yolsuzluk operasyonları adı altında devam eden eylemlerle; darbelere çetelere zulümlere hayır diyen bu sesi susturmaya çalışıyorlar. Bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz. Son 100 yıldır ilk defa Batı emperyalizmine ve siyonizme karşı ilk defa yerli bir ses yükseliyor. Bu ses inanan insanların sesi, haksızlığa karşı dik duruşun sesi bu ses sizin sesiniz bu ses Türkiyenin sesi. Onun için bu dava çağı kurtarmanın davasıdır. Bizim birlikteliğimiz bizim hareketimiz menfaat birlikteliğinden öte ötelerin ötesini düşünen bir harekettir.

Sağlık Çalışanlarının Emek mücadelesinde, geriye dönüp bak tığımızda;

Sağlık Çalışanlarının emek mücadelesi 20 yy lın ta ortalarında başlayabilmiştir.

18 yy da  sanayi devrimi ile birlikte başlayan çalışan kesimin  emek mücadelesi işçilerin 16-18 saat çalıştırılması işçilerin hak ettikleri ücretin alınamaması işçilerin köle gibi çalıştırılması işçi örgütlenmelerinin sendikalaşmanın doğuşuna yol açmıştır. O günden bugüne sağlık alanında ise ilk örgütlenmeler 19 yy sonlarında mesleki örgütlenmeler şeklinde olmuştur. Bunun nedeni ise

Birinci öncelik İş kolunun insan sağlığına yönelik olması dolayısı ile hizmetin durdurulmak istenilmemesi

İkinci öncelik Örgütlenme alışkanlığından yoksun olunmasından kaynaklandığı düşünülebilinir. Sağlık çalışanları hep bu duygu ve düşüncelerden dolayı örgütlenmeye çok sonralardan başlanılabilmiştir.

1963 lere kadar Sağlık çalışanları 24 kesintisiz hastanede kalıyor haftada sadece 24 saat izin alabiliyordu. 1963 yılında Amerikan Hastanesinde 8 saat vardiyalı çalışma düzenine geçilmesi ile birlikte diğer hastanelerde de bu yönde geçişler başladı. 1954 yılında sağlık teşkilatında kurulan ilk işçi sendikası ile başlayan süreç 1990 lı yıllarda yeni bir boyut kazanmıştır. Bu gün Kamu çalışanları Toplu Sözleşmeli sendikal haklara kavuşmuş oldu. Sağlık çalışanları bu süreç içerisinde kamu çalışanları içerisinde en hızlı örgütlenen kesim olmuştur. Sağlık Sen 2009 yılında yetki almış ve bu yetki ile bir çok kazanımların altına imza atılmıştır.

 

El de edilen kazanımlara rağmen hala çözülmesi gereken bir yığın problem var. Sağlık çalışanlarının her kurumda farklı farklı sorunları bulunmaktadır. Hastanelerimizde çalışan sağlık çalışanları büyük bir özveri ile çalışmalarına rağmen hala sabit ödemelerinin üstüne çıkamamaktadırlar. Az çalışan ve çok çalışanın hiçbir farkı kalmamıştır. Geçenlerde bir sağlık çalışanı arkadaşımız sabit ödemesinin dışında hesabına 1 TL yatırıldığını söyledi. Çocuğa verseniz çocuğun dahi istemeyeceği bir para. Bir an evvel sağlık çalışanlarının tavan katsayılarının yükseltilip bu adalet siz uygulamaya son verilmelidir.

Sağlık çalışanlarının ek ödemeleri emekliliğe yansıtılmalıdır. Yıpranma payı bir an evvel verilmelidir. Üniversite hastanelerin de  sağlık çalışanlarının bir çok problemleri bulunmaktadır. Her üniversite hastanesi farklı farklı uygulama yapmaktadır. Sağlık bakanlığında uygulanan kurallar bu hastanelerde uygulanmaktadır. Ek ödemede uygulanan kat sayı esnekliği çalışanlara tehdit amaçlı kullanılabilmektedir.  Çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çok fazla bir çalışma yapılmamaktadır. Ünvan değişikliği ve görevde yükselme sınavları çok az yapılmaktadır. Yapılan sıavlarda çok yetersizdir. Sağlık Bakanlığı özellikli birimlerde mesai saatlerini 4.00 e çekmesine rağmen bu hastanelerde mesai saatleri 4.30 çekilmiştir. Buda çok zoraki çekilmiştir.Asistanların iş yükü azaltılmalıdır. Çalışma şartları iyileştirilmelidir. Çalışanların atama işlemleri kolaylaştırılmalıdır. Üniversite hastanelerinde tayin işleri adeta zulme dönüştürülmektedir. Eş durumundan dahi atama işlemleri yapılamamaktadır. Ailelerin dağılmasına çocukların öksüz ve yetim kalmasına neden olmaktadır. Üniversite hastanelerimiz hala taşerön firmalara alınan sağlık çalışanları ile hizmet gördürülmektedir. Aynı işi yapan iki  personel biri kadrolu olduğu için diğeri taşerön firma elemanı olduğu için biri diğerinin 1/3 ücret almaktadır. Siz bu personelden daha iyi hizmet alabilirmisiniz. Bir an evvel Üniversite hastanelerinin personel açığı giderilmelidir. Sağlık uygulama birliği sağlanmalıdır. Keyfi uygulamalara son verilmelidir. Üniversite hastanelerinde hala şiddet takip birimleri oluşturulmamıştır. Şiddete uğrayan çalışanların hakları kurumları tarafından aranmamakta, avukat tahsis edilmemektedir. Sormak geliyor içimizden bu hastaneler T.C. nin hastaneleri değilmi . neden hala kurumlardaki bu farklılık giderilmez. 

Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığında  ki çalışanlarımıza  daha bakanlık tarafından söz verilmesine rağmen görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavı hala yapılmamıştır. Bir an evvel bı sınavların yapılmasını istiyoruz. Sağlık Bakanlığındaki araştırmacıların özlük hakları sendikamızın mücadelesi sonucu verildi. Şimdi ise Aile ve Sosyal politikalar bakanlığındaki araştırmacıların özlük hakları verilmelidir. Bu konuda Genel Başkanımızdan özellikle talep ediyoruz. ASP de çalışanlarımızın özlük hakları bir an evvel iyileştirilmelidir. Bu kurumdaki çalışanlarımız adeta üvey evlat muamelesi dörmektedir. Bizler 22 ocak 2011 tarihinde göreve geldik . 2012 Ağustos ayının 4 ündede olağan kongre ile tekrar yönetime seçildik.Göreve geldiğimiz günden bu güne tam 3 yıl içerisinde üye sayımızı 3680 lerden 7500 lere taşıyarak % 100’ün üzerinde bir büyüme ile Türkiyenin en büyük şubelerinden biri olduk . Bu başarı sizlerin başarısı ekibimizin başarısı.

Her yıl ortalama  1000’in üzerinde üye artışımızla Sağlık Sen istikrarlı büyümesini hep devam ettirmiştir. Sağlık Sen Konya Şubesi olarak üyelerimiz ve tüm çalışanlarımız için 9 ayrı kurum ve ilçede “Çalışma Hayatı ve Aile İlişkileri” konulu eğitim programı ile sağlık sen tüm çalışanların temsilcisi olduğunu göstermiştir. Amacımız çalışanlarımızın iş hayatı ve aile ilişkileri, inanç değerlerimiz doğrultusunda şekillenmesini ve farkındalığın oluşmasını sağlamak. Bu Konuda yardımlarından desteklerinden dolayı Başta Genel Başkanımıza Genel Başkan Yardımcılarımıza çok teşekkür ediyorum.

Sağlık Sen Konya Şubesi olarak Türkiye’de ilk defa Konya’mızda 2 avukatımızla sözleşme yaparak sendika binamızda cumartesi günleri üyelerimize danışmanlık hizmeti verilmeye başlanıldı. İl disiplin kuruluna  Hiçbir sendika avukatı ile katılmazken Sağlık Sen Konya şubesi kendi Avukatları ile disiplin kurullarına katılmaya başlamıştır. Sendika büromuzun yanındaki 140 M² olan yeri sendikamıza kazandırdık. Sözleşmesini yaptık Sendikamıza hayırlı olsun. Bunun içinde genel başkanımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gerçekten Sağlık Sen Konya Şubesi olarak genel merkezimizden ne talep ettiysek sağ olsunlar hiçbir zaman bizi geri çevirmediler inşallah bizlerde onlara mahcup olmayız daha güzel hizmetleri Rabbim bizlere nasip eder.

 

Önümüzdeki dönemde sendikamızı daha iyi bir kurumsal yapıya kavuşturmak, Öncelikli hedeflerimiz arasındadır. İlçe temsilciliklerimizi ve işyeri temsilciliklerimizi daha aktif daha kurumsal bir yapıya büründürmek için çalışmaları sizlerle berabar yapacağız. Hukuk büromuzu daha da güçlendirmeyi,  üyelerimiz temsilcilerimiz ve yönetimimiz arasındaki bağı daha da bir geliştirmeyi hedefliyoruz. Sağlık ve sosyal Hizmet Çalışanlarımızın sorunlarını değişik toplantı panellerle çözüm odaklı çalışmalarımıza hız vereceğiz. Bütün kurumlarımızı tek tek masaya yatırıp genel ve yerel bütün problemleri ilgililere iletip bu sorunların takipçisi olmayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki 15 mayısda üye sayısı hedefimizi EYLÜL  ayında yaptığımız kongrede 8000 bin koymuştuk. Şuanda ki üye sayımız 7400 küsürlerde. Az önce genel başkanımız şimdiye kadar bizlere hiçbir zaman talebimizi geri çevirmedi. Bizi mahcup etmedi biz gene merkeze üye sayımızı 8000 bine çıkaracağımıza söz verdik. Bizi genel başkanıma karşı mahcup edecekmisiniz. Öyleyse  15 mayısa kadar kurum kurum servis servis gezerek üye sayımızı 8000 bine çıkaracağız . Unutmayın gezen tilki yatan aslandan iyidir..

İnşallah bu toplantımız sizler için hayırlı olur. Bereketli olur. Bu toplantımızın hayırlara vesile olması dileği ile  bu toplantımıza gelen bütün kardeşlerime dava arkadaşlarıma teşekkür ediyor Allaha emanet ediyorum.


FOTO GALERİ



PAYLAŞ :